AkademikEleştiri Yazıları

HAMLETH

22.Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali

Türkiye Eleştirmenler Birliği

Eleştiri Atölyesi – Hamlet Eleştirisi

 

 HAMLET

Salona girer girmez seyirciyi bir yıldız galaksisinin ortasında asılı duran kompozit bir küp karşılıyor. Kimi zaman Hamlet’in zihin evreni, kimi zaman bir akıl hastanesi olarak kullanılan bu ortam oyuncu Evgeny Mironov’un Shakespeare’nin “Hamlet” oyunundaki on bir karakteri canlandırdığı bir yaratım alanı aslında. Oyunun kurgusunun geçtiği bu kaygan zemin, gerek oyuncu Mironov, gerekse Hamlet karakterinin her an üstünden kayıp düşebileceği hem fiziksel hem de düşünsel bir uçurum olarak tasarlanmış gibi.

Video Art sanatından faydalanılarak yaratılmış bu çok işlevli, birçok ara yüze sahip alan, deyim yerindeyse meydan sahnesi, Carl Fillion tarafından tasarlanmış. Oyun boyunca sürekli değişen mekanların yüzeyine yansıtıldığı bu küp, bir akıl hastanesinden, bir balo salonuna, bir mahzenden, bir oyun sahnesine dönüşerek farklılaşıyor sürekli olarak.  Hamlet’in karanlık dünyası, siyah kostümler seçilerek vurgulanmış. Çaresizliğinin ve zihinsel karışıklığının bir göstergesi olarak da düşünülebilecek olan kostümleri tasarlayan François St-Aubin. Ses ve Müzik tasarımları  Josuė Beaucage, Video katkıları Vladimir Malyugin’e ait. Oyunun yönetmeni ve uyarlayanı, sahnede kullandığı ileri teknolojiyi yalın anlatımlarla birleştirmekte usta bir isim; Kanadalı Tiyatro ve Sinema yönetmeni Robert Lepage. Bir Theatre Nations Prodüksiyonu olan oyunda, Shakespeare’nin “Hamlet” oyunundaki on bir karakteri üst düzeyde bir teknikle canlandıran ise aynı zamanda tiyatronun sanat yönetmeni de olan ünlü Rus Aktör Evgeny Mironov. Mironov’un sahne önü ve sahne arkası performansını Lionel Arnould asiste etmiş.

Oyunda karakterler farklı zaman aralıklarında, farklı dönem insanları gibi biçimlendirilmiş. Gertrude, Pop-Up bir karakter olarak sahnede salınıyor. Polonius, her köşeye monte edilmiş kameralardan aldığı görüntüleri analiz ederken, bir istihbarat elemanı gibi aktarılıyor ve metindeki Osric’in kafatası bir röntgen filmi üzerinden sunuluyor. Güven duygusunun kaybının tüm bilincini etkilediği ve biçimlendirdiği bir karakter olarak Hamlet, ‘boşluğa’ konumlandırılmış bu küpün içinde, Shakespeare’in oyunundaki diğer karakterlerin hayalleriyle birlikte ele alınmış. Evgeny Mironov tarafından detaylı bir biçimde yorumlanan bu dramaturgide Lepage, klasik olarak bir iktidar oyunu olan malzemeyi, kişisel bir psiko tarihe oturtmuş. Antik Yunan’da aile fertleri arasında ortaya çıkan sapmaların birey üzerinde yarattığı derin travmanın bir örneği gibi bu trajik kahraman. Bir akıl hastanesinde, üzerinde deli gömleği ve başına gelenlere veremediği anlamın acısıyla köşeye sıkışmış Hamlet, bir yönüyle kaderin kötü tecellisini yaşayan, şizofren bir kahraman olarak kurulmuş. Herkesin casusluk yaptığı sanrısıyla kurulan oyunun klostrofobik atmosferi, kompozit küpün içinde devinen tüm karakterlerin Hamlet’in paranoyalarının bir parçası olduğu fikrini pekiştirmeye imkan tanırken, aynı zamanda günümüz dünyasında bireyin içinde devindiği yabancılaşmayı da vurguluyor. İnsanın içinde yaşadığı dünyanın aynası olduğuna inanan Marina Timasheva’nın, Lepage’nin “Hamlet” i üzerine yorumu paylaşılmaya değer. Timasheva’nın “Parçalanmış dünyada insan da parçalanır. Aklı karışık ve parçalanmış bu adamın kendisi kırık bir ayna gibi” yorumu gerçekten de Lepage’nin Hamlet karakterini birebir aktarıyor.  Sıklıkla zihninin uçurumlarından sarkan bir karakter olarak karşımıza çıkan Hamlet’in bilinçdışında bir hastane olarak kurulan, üzerinde bir deli gömleği ve her an yuvarlanıp düşecekmişçesine çeperlerinde oyun kurduğu kompozit küp, özellikle bu algılamaya paralellik kurmaya imkan tanıyor. Alla Shenderova’nın “Dünya’nın yerçekiminin üstesinden gelmeyi öğrenmiş, ancak kaderini değiştirmekte çaresiz modern bir adam olarak Hamlet” yorumu ise sanki bu yüz otuz beş dakikalık prodüksiyonun bir özeti gibi.

Karakterlerin bakış açılarını ekrana yansıtarak, kendilerini göstermekten daha fazla etki yaratılıyor oyunda. Sunulan çoklu-görüntü efektleri aynı zamanda Hamlet’in içinde bulunduğu zihin durumunun daha işlevsel bir biçimde aktarılmasını olanaklı kılmış gibi. Termal kameralar, ekranlar, paneller, sonarlar ve slaytlar kullanılarak oluşturulan görsellik, aynı zamanda duvarların arkasına bakmak ve Hamlet’in zihnine hakim olan septik düşünceleri açığa vurma açısından oldukça işlevsel olarak kullanılmış. Hamlet ve Leartes’in sonarlarla desteklenen düellosu ve Ophelia’nın intiharı esnasında Video Art ve Teknolojik imkanlarla kurulan estetik özellikle izlenmeye değer. Ancak !

Metin üzerine yeni bir ışık düşürmek, ardışık katmanları karmaşıklığından soymak için modern teknolojinin verimli bir yöntem olduğu sır değil. Bu oyunda da modern teknoloji, oyunun dünyasını ve karakterlerin eylemlerindeki nedensellikleri detaylandırmakta oldukça işlevsel. Modern Teknoloji, oyunun çoklu zaman ve mekan algısını da kurmaya yardımcı oluyor. Ancak gene de teknolojinin oyunun düşünsel derinliğinden ve duygusundan alıp götürdüğü şeylerin üzerinde durmanın gereği açık. Bir seyirci olarak Shakespeare’nin şiirselliğini, insanı alıp götüren o büyülü sözcüklerini gerektiği gibi deneyimleyememek önemli bir sorun. Shakespeare’nin estetiği, tekniğin ve teknolojinin imkanlarına kurban edilmiş gibi…İyi Seyirler.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu
Kapalı