Tezler
26 Aralık 2019
Ödünç Alınmış Bir Huzurla Tenimi Süren Saman Sarısı Dünyanın Dışına Atılmış Bir Adımdın Sen Adın Kadar Kısa Süren…
Alnımın çizgilerine bıraktı beceremediği sevdasını; Yüzümün ayazına Tenimin Poyrazına… İklimi hür, teni tanıdık hecelerle yazmış yazısını Kasımın ortasına, yazın başına… Aklımın çıktığı denize, O karlı dağa Koynumda unuttuğu kirli beyaza Sustum…Susuyorum…Susacağım…
Sevgilim sabahın erkenini seviyor, ben geceyi ve sarışınlığını onun, o dorukları seviyor, korkuyor bundan ben rüzgarla buluşan tepeyi, tuhaflığı, ona bir mavi, bir yeşil gülümsüyorum, ben, hayatı delice sevdiysem nasıl, diyorum, seni de öyle. O kendi boşluğunda oyalanan günlerde canı sıkılan bir çocuk gibi uyuyor, ben göğe bakıyorum geceden, kendi çukurunu bulmuş deniz gibiyim diyorum, yanında, o sabahları eğilip öpüyor denizi. Çıplağın çıplağımda, rüzgarın dağımda olsun, sarışınlığın gecemde, öyle kal. “Bulutlara bak, gidiyorlar, hızla” diyorsun,…
Berdel Esma Ocak Sahne Performansı
Kleist’ın Ademin Kavuğu Oyunundan